
3 Temmuz’da açıklanan TUİK verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 35 hızla düşmüş, büyük başarı…
Yılsonu hedefin %20’nin altına düşmesi, uygulanan ekonomi programının başarısını haklı olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e deklere ettiler.
Hal böyle olunca son bir yılda TL mevduatla çevrilen birikimlerin vadelere göre getirisi yüzde 46,3- 63,2 arasında gerçekleşmiş.
Dolardaki artış yüzde 23 olunca, yıllık bazda reel olarak üç ay vadeli mevduat yüzde 20,9, 1 yıl vadeli yüzde 8,4 kazandırdı.
Yüksek faizin damgasını vurduğu son bir yılda mevduat enflasyonun çok üzerindeki getirisi ile yatırımcısının yüzünü güldürdü. Baskılanan kurlar dolayısıyla düşük kalan dolar ise reel kayba uğrattı.
Son bir yılda tüketici enflasyonu yüzde 35 olurken, mevduatta çevrilen fonlar nominal bazda yüzde 63’e ulaşan nominal, yüzde 21’e varan reel getiriler sağladı.
Bir yıl önce dolar bozdurarak TL mevduata geçen yatırımcının her 100 doları 133 dolara kadar çıktı. Bu arada ihracatta ki rekor artış ise EURO /DOLAR paritesinin bir eseri olarak görünüyor.
Mevduattaki hesap artışlarını gören vergi uzmanı Sayın Şimşek durur mu ? Hemen oraya da bir müdahale ile stopaj oranlarına yüzde iki buçuk artırarak oradan da epeyce bir gelir kalemi çıkardı.
Çözüm mü elbette değil.
Bu sefer de kur tarafı yükselişe geçecek bu döngü böyle gidecek.
Peki kur yükselirse ne olur?
Döviz kuru kendi içinde iki farklı şekilde işler. Alış kuru ve satış kuru. Döviz kuru yükselir ise ülkenin parası değer kaybeder ve diğer ülkelerin para birimlerinin değeri artar, döviz kuru düşer ise ülkenin para birimi değerlenir ve diğer para birimleri değer kaybeder.
Baskılanan kur daha da yükselmeye devam ederse, kısmen ihracatçıya nefes aldırsa da hedeflenen enflasyona ulaşmak zorlaşır.
Pardon, enflasyonu TUİK uzmanları piyasadan bağımsız hallederler.